Hakkımda

Fotoğrafım
duyduğunuz her şey yanlış!biz sadece arkadaşız..

28 Aralık 2008 Pazar

öl israil!

israil sen önce bi öl, gelip mezarına işemeyen ne olsun.

26 Aralık 2008 Cuma

santimantal manifesto....

gözlerine bir intihar süsü takıp kaçtığın geceler.. zor geceler, seni onlara emanet ettim. sen boşluğunu bana bırakıp gittin, tüm vaktimi onu doldurmaya harcıyorum şimdi.farkında mısın bilmem sebepsiz düşmanız birbirimize. elimi uzatsam düşürmiyim sence uçurum? bilirsin aşk bu her sesi tek bir hecelik küfre çeviren. göt gibi! sarı bir bahardı bana verdiğin tüm yapraklarını döktü.. haberin olsun diye söylüyorum hepsini yedim. oturdum yedim....
bir duş aldım sonra.. sonra gök kuşağının altından geçmişim öyle söyledi luna. ansızın aynaya baktım. tek hecelik bi küfür ettim kendime. sustum! odaya sinen terli süt kokusu. hangi ineğin memelerine emanet ettik acaba düşlerimizi. şimdi kim sağıyor onları? kadınlar geceleri vampire dönüşürler. gündüzleri müzik kutusuna. bunu da bil aklında bulunsun işine yarar bir ara.
sen gittin yerine acayip bir hece oturdu. yan komşunun bebeği düştü daha doğmadan! bakkanlın yakışıklı oğlu gizli bir eşcinsel. tanrı havvayı affetti, adem sonsuz ateşlerde. çingeneler sakız çinemeyi bıraktı, soylular avangard takılmakta. meğer tüm dünyanın düzeni senmişsin. sende tuttun gittin. tebrik ederim!

24 Aralık 2008 Çarşamba

daha fazla kırmızı için butona basınız.

habire geriye sarıyorum doktor bey bozuk teypler gibiyim.
tepesi atık bi asabım var veryansın terapiler ilaçlar zor oluyor tabii
kızıla boyadım aynalarımı doktor bey fazla göz alıcı nazar yapıyor bünyede.
uygun bi bilet ve sandalet ve bavul bulunca kübaya taşınacağım.
kısacası ben bu aralar pek bi kızıl, daha fazla kırmızı hissediyorum.
ve doktor bey yardımınızı reddediyorum.

17 Aralık 2008 Çarşamba

siz öyle bir kadınsınız işte anlasanıza...


Küçücük bir beynim vardı zaten onu da bir dilim kızarmış ekmek ve bir kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynirle yedim geçen gün. Günümüz modası sıska kızlara özeniyorum. Beni taşıyacak bir ayakkabı topuğu olmalı yer yüzünde.
Ve tabii benimde kasıklarım ağrıyor sevgilimi çok sevdiğim geceler. Bilirsiniz. Herkes bilir. Sevişmenin an meselesi olduğu anlar vardır. Tıpkı bir erkeğin yenildiği ve bunu kabul ettiği geceler olduğu gibi. Aslında bu kadınların tarzıdır. Aslında bu işler tamamen tarz meselesidir.
Barok anlar içinde ya coşkudan, ya hazdan ya da tamamen ikisinin bir araya gelip yarattığı acıdan dolayı atılan çığlıklar.
Kadınlar asla affetmez. Acı anlaşılmaz. Ve aşağılanmak büyük bir mesele değildir cumartesi geceleri. Bir dua kadar yakınken cennet, adalet yok demek çok yerinde bir cümle olur doğrusu. Kendini adadığı yalanlara inat oturup her gece dua ettiği zamanları vardır kadınların. Ve kadınların, kadıncıkları vardır biçimsiz. Affedilmeyi bekleyen günahları. Averaj farkıyla yenilen aşkları. Sevgilim bu gece beni öpmeyi unutma. Belki yarın uyanamayacağımız kadar soğuk olur hayat.